GEZLEVİ - Sohbet Sayfası
 

Ana Sayfa
Mesajlar
Haberler
Başkan hakkında yazılanlar
NİŞAN ve DÜĞÜNLER
Tesbih ve Etlipilav
Resimler
Serbest Kürsü
Sohbet Sayfası
Sağlık
CENAZELER
Âşık Ömer'i anma ve kiraz şenliği
İĞDEÖREN(HOLUSLAR)
DOLHANLAR(buluşma günü)
GEREZ(Şenliği)
B.HİSARLIK yayla şenliği
DEDEMLİ yayla şenliği
GEZLEVİ'DEN KAR MANZARALARI


 

 


 

          DİN NASİHATTIR!...

   Sevgili peygamberimiz hz.Muhammed (s.a.v)bir hadisi-şerifinde;''Din nasihattır''cümlesini üç kere terkrar etmesi ile,sohbet ve nasihatın önemine işaret buyurmuşlardır.Ehil olanlar nasihat edecek,ihtiyacı olanlarda nasihat ve sohbeti dinleyecek ki;dinimizle,imanımızla dimdik,sapasağlam ayakta durabilelim. 
==========================================================

          MERHABA YA ŞEHR-İ-RAMAZAN !...

===========================================================

AYLARIN EFENDİSİ


Ramazan ismi Kur’an’da açıkça geçen ve övülen bir aydır. Bundan dolayıdır ki; Rasülullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Eğer kullar, ramazanda neler olduğunu bilseydiler elbette ümmetim bütün senenin ramazan olmasını isterdi.”

Ramazanda, Kur’anı Kerim’in nazil olması, orucun tutulması ve Kadir gecesinin kendisinde bulunması bakımından büyük fazileti vardır. Hatta Mücahid, ‘Ramazan’ demeyin çünkü Allahü Teâlâ’nın bir ismi de ‘Ramazan’dır. “Ramazan ayı” deyin, demiştir.

Allah Teâlâ; ramazan ayını diğer aylardan ayırt ederek övüyor ve bu ayı, Kur’anı Azim’i indirmek üzere bizzat kendisinin seçtiğini bildiriyor. (2 Bakara, 185) Bu ayın bütün ilâhî kitapların peygamberlere indirilmek üzere tahsis edilmiş ay olduğu hadiste şöyle bildirilmiştir:

“İbrahim (a.s.)’in sayfaları ramazanı şerifin ilk gecesi indirildi, Tevrat altıncı gecesi, İncil on üçüncü gecesi, Kur’anı Kerim de yirmi dördüncü gecesi indirildi.” (3) Zebur, ramazanı şerifin on ikinci gecesi ‘indirilmiştir.”

“Ayların efendisi ramazan ayıdır. Hürmet bakımından en büyükleri ise zilhicce’dir.”

“Ümmetime, ramazanı şerif ayında beş haslet verilmiştir ki, onlar kendilerinden evvel hiç bir ümmete verilmemiştir. Oruçlunun ağız kokusu Allah katında misk kokusundan daha hoştur, iftar edinceye kadar melekler onlar için istiğfar eder. Allahü Teâlâ her gün cennetini süsler sonra (ona hitaben) yakında salih kullarım kendilerinden sıkıntı ve eziyetleri atıp sana varacaklar, buyurur. O ayda azgın şeytanlar zincire vurulur, bundan dolayı başka ayda yaptıklarına o ayda ulaşamazlar. Ramazanı şerifin son gecesinde (oruç tutan kullar) affolunur. O zaman, kadir gecesi midir? diye sorulunca Rasülullah (s.a.v.) Efendimiz: “Hayır. Lakin çalışan kişiye ücreti, işini bitirdiği zaman verilir.” buyurdu.

“Ramazan ayının birinci gecesi olunca, şeytanlar ve cinlerin şirretleri (azgınları) zincire vurulur; cehennemin kapıları kapatılır ve hiçbir kapısı açılmaz; cennetin kapıları açılır ve hiçbir kapısı kapanmaz ve bir münâdi (çağırıcı), ‘Ey hayır isteklisi! (hayır işlemeye ve hakka ibadete) yönel, ey şer isteklisi! kendini tut (günah işlemekten vazgeç). Allah tarafından ateşten azad edilenler olun.’ diye çağırır. Bu (çağrı ve âzad edilme işi) ramazanın her gecesinde olur.”

Ramazan orucu, günahlan kavurup yaktığı için bu aya ramazan ismi verilmiştir. Çünkü Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur. “Kim inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.”

Oruç, dengi olmayan bir ibadettir. Peygamber (s.a.v.), bir sahabiye: “Oruç tut, çünkü oruca denk, orucun benzeri bir ibadet yoktur.” buyurmuştur.

“Her şeyin bir zekatı vardır. Bedenin zekatı da oruçtur. Oruç sabrın yarısıdır.” (10) Oruçlu insanların dualarını Allah kabul eder. “Üç kimse vardır ki, Allah onların hiçbir duasını reddetmez.” Bu reddedilmeyen dualardan biri de iftar edinceye kadar oruç tutanın duasıdır.(ll) “Ramazan ayına erişip de bağışlanmayanların Allah’ın rahmetinden uzak olduklarını” Peygamber Efendimiz (s.a.v.) haber vermiştir.

Bu ay Müslümanlar için önemli bir fırsattır. Bu hususu Rasüli Ekrem Efendimiz şöyle ifade etmiştir: “Müslümanlar için de bu aydan daha hayırlı hiçbir ay geçmemiştir. Şüphesiz ki Allah, mü’minin bu aya girmeden önce sevabını ve nafilelerini yazar. Münafığın da o aya girmeden önce günahını ve şekavetini yazar. Çünkü mü’ min ibadetlerini güzelce yapabilmek için bu aya hazırlık yapar, bunu bir fırsat ve ganimet olarak bilir (ona göre hazırlanır). Münafık ise bu ayda mü’minlerin gafletlerini ve ayıplarını araştırır.”

Öyleyse bu ayda ilerigeri konuşanlara aldırmamak, milletin maneviyatının yükseldiği böyle bir ortamda ortalığı karıştırmak, kafaları bulandırmak isteyenlere fırsat verilmemelidir.

Ne mutlu ramazan mektebine güzelce talebe olup da, bayramla mükafatını, bereketini alabilenlere ve oruçlular için hazırlanan “Reyyan kapısı”ndan cennete girebilenlere . www.minare.net

 

 
--------------------------------------------------------------------------------------------------








 

   NEFSİMİZLE YÜZLEŞME:

Geçen yıl Ramazan ayı ve bayramını geride bıraktıktan sonra,evvela mübarek geceleri,üç ayları üçayların içerisindeki Ramazan’ı ve derûnunda parıldayan kadir gecesini,arefe gününü özleyerek bekledik.Hasretle kavuştuk.Kuzuyla köyunun,kuşlarla yavrularının,anayla bebeğinin meleştikleri,cıvıldaştıkları,köklaştıkları gibi;bizlerde adı geçen mübarek gün ve geceler ile buluştuk.Göz yaşları içerisinde uykularımızı terk ettik.İstirahatımızı bıraktık.

Gayemiz,maksudumuz ve matlubumuz,yüce Rabbimizin rızasını,af ve mağfiretini,nur ve feyzini,bolluk ve bereketini, elde etmenin çaba ve gayretiyle ellerimizi açtık.Tarafı-ilâhiden bir katre ve damlada bizim üstümüze düşermi diye bekledik.Kalblerimizi coşturmak,nuruna kavuşturmak için uğraştık.

Cemaatle aynı safta durup ıssız ve tenha gecelerde secdede bulunduk.Göz yaşları ile Kur’an okuyup,Allah rasûlüne salâtü-selam getirdik.Zekatlarımızı,sadaka ve fıtırlarımızı vererek emri-ilâhiyeyi,sünneti-seniyye’yi yerine getirmeye gayret ettik.

Elimize geçen bunca değerleri ve fırsatları geride bıraktık.

Manevi nur ikliminden istifade edenlerimiz olduğu gibi;bunca manevi değerlerden mahrum olan,elleri ve kalbleri bomboş kalanlarımız da oldu.Yüce Rabbimizin emrine,Rasûlüllah efendimizin sünnetine uyarak Allah yolunun yolcuları ile beraber yürüyenlerimiz olduğu gibi;şeytan ve avanesine uyarak cehennem yoluna doğru ilerleyen gafiller ile bataklığa doğru gidenlerimiz de oldu.

İyilik ve güzellikler,doğru ve yanlışlar,eksik ve tamlar,olması ve olmaması gerekenler,sevinç ve mutluluklar,pişmanlık ve nedâmetler belli oldu.Ayan beyan bütün ayrıntılarıyla ortaya çıktı.

Şimdi karar ânı.İrâdei-cüz’iyeyi idare etme ,kullanma zamanı.İstikameti belirleyip rotayı çizme zamanı.Hülâsa: imtihan’ı-ilâhiden başarı ile,yüz akı ile çıkma zamanı.Tereddütleri bertaraf edip,iradeli ve istikrarlı bir şekilde karar verip iyiliğe,güzelliğe, doğruya,aydınlığa yürüme ve koşma zamanı.

Öyleyse: Gelin dostlar!hep beraber,cümbür cemaat,büyük küçük,kadın erkek,genç ihtiyar özeleştiri yapalım.Eksik ve kusurlarımızı görelim.Doğru ve dürüst olalım.Kendi şahsi menfaatlerimizi değil,toplumun menfeatlarını düşünelim.Eğilip bükülmeden,zikzaklar çizmeden sırat’ı-müstekim’e,hak’ka,rızâi-bâri’ye yönelip koşalım.Allah yar ve yardımcımız olsun.Saygılarımla. HATIP.25-09-2009

---------------------------------------------------                        

KADİR GECESİ’NİN FAZİLETİ!..

Muhterem kardeşlerim!

Onbir ayın sultanı olan bir Ramazan’a daha veda etmek üzereyiz.Üzerimize bereket saçan bu ay,mümin gönüllere kutlu bir misafir oldu.Bu Allah misafirini layıkıyle ağırlayabildiysek ne

Mutlu bizlere.Allah razı,misafirimiz razı,bizlerde bu rızalardan husûla gelen nur ve feyzin kalplerimize doluşu ile beden yurdumuza ruhumuzu hakim kılmanın mutluluğunu yaşarken,

Nefsimizi köreltmenin,arka plana itmenin bahtiyarlığını yaşıyoruz.Tüm zamanlar Ramazan’ı,Ramazan ise tek bir geceyi müjdeledi.Ramazan onbir ay’ı,Kadir gecesi ise Ramazan’a baş tacı oldu.

İnsana en yakın zaman âtidir)kelamı ne kadar yerinde bir söz.Dün denecek kadar yakın bir geçmişte,Ramazan’ı-şerife kavuşmanın heyecânı ile sevinirken,Kadir gecesine bayrama yaklaşmışız.Bu mübarek gün ve aydan ayrılmanın acısı,bayramın sevinci kadar büyüktür.

Aziz kardeşlerim! İnsanlık Kadir gecesinde Kur’an ile müşerref olmuştu.Kur’an yüce Allah’ınİnsanlığa son kez seslenişidir.Kur’an,yol göstericidir.Gönüllere hayat veren bir iksirdir.

Bu gece Kur’an’ın doğum gecesidir.Ramazan ayı bereketini Kadir gecesinden alır.KadirGecesi ise bağrında Kur’ân’ı taşır.

Allah’ü-teâla (c.c)bu geceyle ilgili olarak,Kadir sûresini indirmiş ve bu surede şöyle buyurmuştur:<Şüphesiz,biz Kur’an’ı Kadir gecesinde indirdik.Kadir gecesinin ne olduğunuSen ne bileceksin!Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.>

Kıymetli kardeşlerim! Ayetlerin ifade ettiği bin ay,yaklaşık 83 yıla,yani ortalama olarak bir İnsan ömrüne denktir.Kur’ân’ın indiği böylesi bir gece,bu ayetlere göre bir ömre bedeldir.

Kur'an-kerimin İndiği geceyi bir ömre bedel kılan ur’ân,Abdullah’ın oğlu Hz.Muhammed (s.a.v)i,âlemlere rahmet olan bir elçiye,bir çöl kasabasını ise;bağrından bereket fışkıran Mekke’ye dönüştürmüştür.

Sevgili kardeşlerim! Rasûlullah(s.a.v)bu geceye mahsus olarak:Kim Kadir gecesini,faziletine inanarak ve alacağı sevâb’ı Allah’tan bekleyerek ibadet ve taatle geçirirse;geçmiş günahları

Bağışlanır.>buyurmuştur.Bu hadisle :gecenizi Kur’an tilâveti,namaz,zikir ve tefekkürle Geçirmenin önemini bize hatırlatmıştır.

İnsanlığın ilâhi hitabla müşerref olduğu bu gece Ramazan içerisine saklanmıştır.Zira:Sultan’a bir saray gerekirdi.Kur’ân sultanına,Kadir gecesi bir zarf ve saray oldu.Peygamber efendimiz(s.a.v) Siz Kadir gecesini Ramazanın son on günü içerisindeki tek rakamlı gecelerde arayınız.>buyurmuş.Ramazan’ın son günlerinin ibadet ve duâyla geçirilmesini öğütlemiştir.

Bizlerde artık’’ ya bu gece Kadir gecesi ise’’diyerek her gece ibadet’e sarılmalı,amellerimizi gözden geçirmeli,affedilmenin yollarını aramalıyız.

Hz. Âişe (r.a.)validemiz:Rasûlullah (s.a.v) efendimize:Kadir gecesine rastlarsam nasıl duâ edeyim ya rasûlüllah diye sormuş,Efendimiz (a.s.) ona şu duâyı etmesini tavsiye etmiştir.

<Allahümme inneke afüvvün tuhıbbül –afve fâfü anni>(Allahım sen çok affedicisin, affı seversin,beni affet).

Saygı değer kardeşlerim! Kur’ân kendisine kulak veren her mümin’in gönlünü tamir eder.

İndiği asrı,saâdet asrına dönüştüren bu ilâhi nur,bizim asrımızıda mutlu etmeye yeter!Yeterki;Kurân gönüllerimize insin.İnsanı ve toplumları,imar eden bu ilâhi hitab,bırakalım bizide imar etsin! Nice çöller onun elinde ‘’medine’lere dönüşmüş,medeniyet olmuş,nice vahşiler Kurân’ın eline teslim olup kurtulmuştur.

Aziz kardeşlerim! Kur’ân: insanlık için hidâyet rehberi ve kurtuluş reçetesidir.Kur’ân’ın nazil olduğu Kadir gecesi ise:müminlerin göz aydınlığıdır.Af ve mağfiret gecesidir.Melekler bile tebrik için yer yüzüne inecektir!Göklerden getirdikleri hediye ise‘’selam’’dır,esenliktir.Yüceler yücesi Rabbimiz Kur’an’da bunu bize şöyle haber vermektedir.

<Ogece melekler ve ruh (Cebrâil) rablerinin izniyle her türlü iş için iner dururlar.Ogece esenlik doludur.Tâ fecr’in doğuşuna kadar.>

Muhterem kardeşlerim! 15 eylül Salı gününü çarşambaya bağlayan geceyi,Kadir gecesi olarak idrak edeceğiz inşallah.Bu kutlu ve mutlu gecenizi,şimdiden tebrik ediyor,hayırlara vesile olmasını diliyorum.Rabbimiz bizleri bu mümârek ve muhterem geceyi,hakkı ile ihya eden,duâsı kabul olan Salih kullarından eylesin.Âmin.HATIP.

 

 

 

 

     




 

 

Bugün 1 ziyaretçi (4 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol